Türk Tarih Kurumu Kore’de Tarih Yazıyor

Türkiye dünya genelinde önemli ve şaşırtıcı bilimsel atılımlar yapıyor. Hem Türk hem de dünya tarihinin araştırılması için yapılan çalışmalar da bunlardan birisi. Prof. Dr. Refik Turan’ın başkanlığında büyük yeniliklere imza atan Türk Tarih Kurumu son zamanlarda Türk tarihinin kadim geçmişini araştırmak için yeni açılımlar yapıyor. Bunlardan en önemlisi ise 27 Ekim’de Güney Kore’nin başkenti Seul’de düzenlenen “Gök Türk ve Koguryo: İkinci Türk-Kore Tarihi İlişkileri Forumu”.

Birincisi 2015 yılında Ankara’da düzenlenen organizasyonun ikincisi Türk ve Koreli seçkin tarihçilerin katkısıyla Seul’de düzenlendi. Forumda iki ulusun kadim ilişkileri ve bu ilişkilere dair eski kayıtlar ele alındı. Kore’de ve Türkiye’de saha çalışmalarının derinleştirilmesi kararına varıldı. Bu, Kore için çok önemli bir durum.

Koguryo ve Göktürk

Koguryo Krallığı, Kore’nin atası. Bizim için Hun ve Göktürklerin taşıdığı değere sahip Kore halkı için. Bizim için de Göktürkler, Türklüğün tarifi ve dünyadaki varlığı açısından çok kıymetli. Fakat bizim bilmediğimiz, ikili ilişkilere yönelik başka bir nokta var. Biz, Kore ile ilişkileri Kore Savaşı’yla başlatma alışkanlığına sahibiz. İki ülkenin sadece 20. yüzyılda etkileşimde bulunduğunu, bu yüzden kardeş olduğumuzu söylüyoruz. Fakat meselenin çok daha derin boyutları var. 

Türk ve Kore ilişkileri 6. yüzyıldan itibaren Göktürk ve Koguryo ilişkilerine dayanıyor. İşte bu boyutu anlamamız için Türk Tarih Kurumu çok kıymetli bir girişimde bulunuyor. Çin, Kore ve Türk kaynaklarını inceleyerek ve bölgede kazı çalışmalarını teşvik ederek Asya tarihiyle ilgili bildiklerimizi derinleştirmemiz ve bölgedeki varlığımızı daha iyi anlayabilmemiz için bilimsel çalışmaları artırıyor.

Şu ana kadar elde edilen bilgilere göre ikili ilişkiler 6. yüzyılın ortalarında sivil ve ticari etkileşimle başlamış, büyük oranda Çin’e karşı ittifak halinde devam etmiştir. Göktürkler’den sonra Uygurlar ve hatta Timur İmparatorluğu döneminde de ciddi işbirlikleri söz konusu. Bu konudaki uzman isimlerden olan ve Seul’deki programda tecrübelerini aktaran Prof. Dr. Ahmet Taşağıl’ın çalışmaları da hazine kıymetindedir.

İlişkiler nasıl başladı?

Yapılan araştırmalar siyasi ilişkilerin 607 yılında Doğu Göktürk Kağanlığı ve Koguryo arasındaki elçi müzakeresiyle başladığını gösteriyor. Bu dönemde Çin’in Koguryo’yla olan yıpratıcı savaşları devam ederken, Kore’nin Göktürk desteği almış olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Çünkü 612 yılında Çin’in dağılmasına sebep olan çok kanlı ve şaşırtıcı bir savaş olan “Salsu Savaşı” yaşandı.

Dünya askeri tarihinde önemli bir yere sahip olan Salsu Savaşı Çin ve Koguryo’nun 598-614 yılları arasında gerçekleşen savaşlar serisinin ikinci kısmını oluşturur. Savaş, Asya tarihinde önemli kırılmalar meydana getirmiş ve Çin’in Sui hanedanlığının yıkılmasına sebep olmuştur.

Dönemin Çin imparatoru Yang, uzun zamandır Koguryo’nun ele geçirilememesinden muzdaripti. Devlet kurumları sağlamlaştırılmış ve tarımda verimli projelerin oluşturulmasına ek olarak Çin Seddi’nin güçlendirilmesi ile Büyük Kanal projeleri bu hanedanlık tarafından kısa sürede gerçekleştirilmişti. Ancak özellikle Yang döneminde Kore ile mücadeleler için yapılan masraflar ve oluşan kayıplar dramatik bir şekilde hanedanlığın sonunu getirdi.

612 yılında imparator devasa bir ordu oluşturup Koguryo’nun başkenti Pyongyang’ı tek seferde ele geçirmek için harekete geçti. 1.130.000 askeri toplayan Yang, Kore’ye saldırı için Mançurya’da hazırlıklara başladı. Hızlı mesafe alması ve Koguryo kalelerini zapt etmesi gereken Çin ordusunun manevra kabiliyeti ise oldukça yavaştı.

Koguryo sınırına kadarki bölgeye mevzilendiren Çin askerleri, sınıra varmadan pek çok Koguryo kalesinde tuzağa düşürüldü. Askerlerin bir kısmını kalelerde ve nehir ile bataklık gibi bölgelerde Korelilerin tuzağıyla kaybeden imparator sürekli olarak strateji değiştirmek zorunda kaldı. Koguryo’nun bu tuzaklarda Türklerden destek aldığı belirtiliyor. Çinliler yaklaşık altı aylık sınır kuşatması boyunca tek bir Koguryo kalesini bile ele geçiremedi. Girilen kalelerde ise Çin askerleri, kurulan tuzaklar sonucunda katledildi. İmparator bu durum üzerine deniz seferleri de olmak üzere pek çok strateji üretmeye çalıştı ancak boşuna…

1 milyondan fazla askeri bulunan orduyu Koguryo güçleri çeşitli bölgelerde tuzaklara çekerek aşama aşama ortadan kaldırıyordu. Nihayet Pyongyang’a yakın bir mesafeye ulaşabilen ancak bitkin düşen Çin’in 300 bin kişilik ordusu şehrin kuzeyinde bulunan Salsu Nehri’ne (bugünkü Chongchon) vardığı zaman, nehir yatağındaki su seviyesi çok düşüktü. Aslında Koguryo nehir üzerindeki baraj yoluyla su akışını kesmişti.  Bir savaş hilesi uygulanıyordu. 

Koguryolu mareşal Ilçi Mundok, Çin ordusu bölükler halinde nehir yatağının yarısına vardığı zaman baraj kapaklarının açılmasını emretti. Nehre doğru akıp sel etkisi oluşturan su, yorgun Çin ordusunun bir kısmının boğulmasına ve diğerlerinin dağılmasına sebep oldu. Dağılan askerlere ani baskınla hücum eden Koguryolular Çin ordusunu neredeyse yok etti. Çin ve Kore tarihi kaynakları sadece 2700 civarında askerin sağ kalabildiğini belirtiyor. Bu savaştan sonraki süreçte de Sui hanedanlığı yıkılıyor.

Tarihi Deja Vu

Tarihin ilginç bir tekerrürü ile aynı yerde ve aynı isimle (Battle of the Chongchon River) 1950 yılında yine aynı taraflar arasında başka bir savaş daha yaşandı. Çin’e karşı Birleşmiş Milletler gücü olarak Güney Kore-Türkiye-ABD’nin mücadelesiyle yaşanan savaş Çin’in galibiyetiyle sonuçlandı. Tarih tekrar etmiş, ancak Çin sanki 1338 yıl öncesinin intikamını almıştı, hem de Kore’yi ikiye bölerek. Tarihi bir “deja vu” durumu gerçekleşmişti ancak sonuç farklıydı.

İşte bu şaşırtıcı Salsu Savaşı’nda Göktürklerin rolü inceleniyor. Türk ve Koreli tarihçiler bu konu üzerinde kafa yoruyor. Türk Tarih Kurumu’nun kıymetli girişimleriyle epey mesafe alınacaktır. Şu an ikili ilişkileri resmi olarak 607 yılından başlatabiliyoruz. Araştırmalar derinleştikçe bunun derin köklerine ulaşmak mümkün olacaktır. Bu yüzden de saha araştırmacılarının artması gerekiyor. Kurumlarımız ise bu araştırmacıları sonuna kadar desteklemeye hazır.

Mehmet Fatih Öztarsu – Haber Ajanda Dergisi

You can leave a response, or trackback from your own site.

Leave a Reply

Powered by WordPress | Designed by: Free Web Space | Thanks to Best CD Rates, Boat Insurance and software download